Yeşil çayın ilk kullanımı ile ilgili bilgiler M.Ö. 3000 yılına kadar gitmektedir. Günümüzde ise yeşil çay neredeyse bir fenomen olarak tüm dünyada kolesterolü düşürmekten diş sağlığına pek çok farklı sorunun tedavisi amacıyla kullanılmakta. Son 15-20 yılda yeşil çayın faydaları üzerine yapılan araştırmalar daha çok kanseri engelleme ve kanser hücrelerinin yayılımını yavaşlatmadaki etkisi odaklı olmakla birlikte bazı bilimsel araştırmaların kolesterolü ve tansiyonu düşürdüğü, şeker hastalığından koruduğu, yağ yakılmasına yardımcı olduğu ve bunamayı yavaşlattığı yönünde sonuçları bulunmaktadır.
Yeşil çayın, son yıllarda katlanarak popülerlik kazanmasının arkasındaki asıl nedenlerden biri de zayıflamaya yardımcı olması. Yeşil çayın bu etkisi, metabolizmayı hızlandırarak gün içinde, dinlenir halde yakılan kaloriyi arttırması ve yağ yakılmasına yardımcı olmasından ileri geliyor. Tabi, beslenme programında herhangi bir değişiklik yapmadan sadece yeşil çay içerek kilo vermek pek mümkün değil ancak dukan diyetine ek olarak kilo vermek için yeşil çaydan destek alabilirsiniz.
Yeşil çayın faydaları içerdiği bir antioksidan türü olan polifenollerden kaynaklanıyor. Hatta bazı uzmanlar polifenollerin antioksidan etkisinin C vitamininden dahi fazla olduğunu belirtiyorlar. Polifenol aynı zamanda yeşil çayın hafif acımsı tadından sorumlu bileşen. Yeşil çayın konsantrasyonu arttıran ve enerji veren etkisi ise kafein, teobromin ve teofilin gibi alkaloidler içermesinden kaynaklanmaktadır. Bir amino asit bileşeni olan L-theanine ise yeşil çayın sinirleri yatıştıran etkisinden sorumlu.
Damar Tıkanıklığı
Farklı kültürlere ve farklı beslenme alışkanlıklarına sahip topluluklar ile yapılan çalışmalarda, düzenli olarak yeşil çay içmenin damar tıkanıklığı riskini azalttığı ve özellikle koroner arter hastalığına yakalanma oranını önemli ölçüde düşürdüğü tespit edilmiş. Bu çalışmalardan elde edilen genel sonuç ise, günde 3 bardak yeşil çay tüketmenin kalp krizi riskini %11 oranında düşürdüğü yönünde. Ancak her kurum yeşil çayın bu etkisi konusunda hem fikir değil. ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) 2006 yılında yaptığı açıklamada yeşil çay üreticilerinin çay ambalajlarında “yeşil çay kalp krizi riskini azaltır” ibaresini kullanmasını yasaklamış.
Kolesterol
Yapılan araştırmalar, düzenli olarak yeşil çay içmenin kötü kolesterolü düşürdüğünü ve iyi kolesterol olan “HDL kolesterolü” yükselttiğini ortaya koyuyor. Yeşil çayın bu özelliği, içerisinde bulunan “polifenoller” aracılığıyla bağırsakların kolesterolü emmesini önlemesi ve vücudun kötü kolesterolden daha hızlı kurtulmasına yardımcı olmasından ileri geliyor.
Yüksek Trigliserid
Kolesterol gibi kanda dolaşan yağlardan biri olan trigliserid oranı yükseldiği zaman, damarlarda plak oluşumuna bağlı olarak damar tıkanıklığı riski de yükseliyor. Yeşil çayın yüksek trigliserid üzerine etkisi üzerine yapılan araştırmalarda, yeşil çayda doğal olarak bulunan “kateşinlerin” yemeklerden sonra trigliserid seviyelerinin normalden çok daha yavaş yükselmesine yardımcı olduğunun altı çiziliyor. Uzmanlar, yemeklerden sonra trigliserid seviyesindeki hızlı yükselişin önlenmesi için, özellikle yüksek trigliserid şikayeti olanlara yeşil çay öneriyor.
Diyabet
Geleneksel olarak kan şekeri düzeyini kontrol altında tutmak için tüketilen yeşil çay, tip 1 diyabet oluşumunu önlemek ve tip 1 diyabet hastalarında glikozu dengelemek için içilebilir. Ancak diyabet için ilaç kullanıyorsanız yeşil çay içmeye başlamadan önce olası yan etkiler hakkında doktorunuzdan bilgi almalısınız.
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları
Yeşil çay, ülserarif kolit ve Crohn hastalığı gibi bağırsaklarda görülen iltihaplı hastalıkların tedavisine yardımcı olabilir.
Cilde ve Saça Faydaları
Yeşil çayın faydaları yukarıda sayılanlara ek olarak cilt ve saçın görünümünü geliştirmek, cilt ve saç sağlığını korumak için güzellik uzmanlarının önerdiği doğal ürünler arasında yer alıyor. Saçı yeşil çayla durulamak, saç derisinde kuruluğa neden olan cilt sorunlarının tedavisine yardımcı olurken, kuruluğa bağlı olarak görülen kepeği önemli oranda azaltıyor. Yeşil çayın antioksidan etkisi ise, vücudumuzda doğal olarak bulunan ve hücre yapısına zarar veren serbest radikallere karşı koruma sağlayarak, yaşlanmanın cilt üzerindeki etkilerini geciktiriyor.
Henüz yorum yapılmamış, ilk yorum yapan siz olabilirsiniz!
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.